Büyük aşkla yeni bir yola adım atılırken zamanla sorumlulukların artması, ailelerin birlikteliğe dahil olması, minik aile fertlerinin doğmasıyla yere göğe sığmayan ilişki yıpranabiliyor 🙄 Beklentiler artıyor ama karşılanamıyor, baş başa kalmak isteniyor ama kalınamıyor, maddi manevi ihtiyaçlar gerçekleşemiyor derken büyü bozuluyor 👀 Karşılıklı konuşabilme ve dinleyebilme becerisi varsa ne ala; yoksa sıkıntı. Hani hemcinslerim genelde “Beni anlamıyorsun!” diye yakınırız ya; insanın önce...
Kategori - Sinema
Lion (2016)
Kadıköy’de vapurun gelmesini beklerken dünya güzeli bir kız yanıma gelip kendine ve kardeşine yemek almamı istedi 👧🏻 Öyle tatlıydı ki görmezden gelemedim. Kendisi ve kardeşi mi yiyecek yoksa başkasına mı verecek diye uzaktan takip ettim 👀 Şükür ki kendileri yediler. Sadece bir öğünlerini kurtarabildim ama sonrası ne olacak, meçhul 🤷🏻♀️ Gözümde hep Celil Ediz vardı onlara bakarken. Her öğünde faydalı besinler yesin, her gün farklı bir meyve tatsın diye çırpınırken onlar bir lokma...
Cebimdeki Yabancı (2018)
Yalnızlığımızı küçücük kutuya sıkıştırıp sosyal dünyanın derinliğinde yüzdüğümüzü kabulleneli epey oldu 📱 Eskiden eş dost akraba derken artık anneanne/babaannesini, akrabaları bile görmeyen/göremeyen nesiller büyümeye başlıyor 🙄 Görüntülü konuşmak kafi gelip işin kolayına kaçılıyor. Sonra da çocuğun fotoğraflarını sosyal medyada paylaşınca “Nazar değer, göze gelir!” gibi eleştirilere maruz kalıyoruz 🤦🏻♀️ Ama dört gözle de takip edilmeye devam ediyoruz. Peki...
So-Won (Hope) (2013)
Hamileliğimden beri en sık duyduğum cümlelerden biri “Şimdi iyi, büyüdükçe işler zorlaşıyor”dur 🤦🏻♀️ Celil Ediz aşırı hareketli olmasına rağmen ne kucaktaki günlerini, yemek seçmesine rağmen ne sadece sütle beslendiği günleri, ne de günün çoğunda uyuduğu günleri hiç özlemedim 🤷🏻♀️ Zorluklar değişse de derdini anlatabilmesi her şeye değer✌🏼 Lakin iş kendi kanatlarıyla uçmaya başladığında ne olacak, bilmiyorum 🙄 Şimdi okula ben bırakıp alıyorum, okulla sürekli...
Julie & Julia (2006)
Kadınız ya, belli başlı kalıplara sokulmak kaderimiz olmuş 🤦🏻♀️ Bu kaderin ipleri anne babada mı, eşte mi yoksa el alemde mi? Ben de o iplerle tutuldum zamanında 🙄 Yaş ilerledikçe tek tek kopardım. Belli bir yaştan sonra kopan iplerle ne yapacağımı bilemedim ama yılmadım 💪🏼 Hedeflerim oğlumun büyümesiyle paralel ilerliyor. İyi de, 30’undan sonra sıfırdan başlamak olur mu 🧐 Buna yeltenen ve yıllar sonra bir kadına ilham olan var! Hem de bu iki kadının gerçek hikayesi bir filmde...
The Devil Wears Prada (2006)
Hayalleriniz için hangilerinden vazgeçersiniz: Aile, arkadaş, karakter, para 🙄 Hayallerimden (kariyer) vazgeçmek zorunda kalan biri olarak pişmanlıklarım zaman zaman sızlatır. Peşinden gitsem ne olurdu, mevcut hayatımdaki hangi şey yanı başımda olmazdı; bilmiyorum 🤷🏻♀️ Eskiyi düşünüp ahlanmak mı yoksa günüme şükredip oturmak mı doğru; tartışılır. Elbette hiçbir şey için geç değil de elimden tutan ufaklıkla yalnızken kahramanlık yapamıyorum 🙄 Bu hafta bunu tekrar tekrar tecrübe ettim...
Sophie’s Choice (1982)
Anne olunca daha iyi anladım ki “ahkam kesmek” kişiyi hızla yanlışa sürükleyen en kolay eleştiri tiplerinden biridir 😏 “Bebeğini kendin büyütüyorsun”, “Çalışmıyorsun, tüm gün evdesin.”, “Çocuğun sağlıklı, daha ne istiyorsun?”, “Bir çocuğun var, biz aynı anda kaç tane büyüttük!”, “Aklın var, araştır öğren.”, “Herkes büyütüyor, bir sen mi?” 🤦🏻♀️ Hepsi tanıdık, değil mi? Peki, bunu söyleyenler hiç kapıyı aralayıp baktı mı? Hayır 🤷🏻♀️...
Prisoners (2013)
Anneliği anlatırken sıklıkla kullandığım 3 tabir var: Annelik delilik, sabır işi ve vicdan azabı 🙄 Bu üçünün bir araya geldiği ve sınırları zorlayan olay ise çocuk kaçırılması, istismarlarıdır. Haberlere bakmaya dayanamıyorum 😔 Bırakın konu komşuya güvenmeyi akrabalara bile tedirginlikle yaklaşılıyor. Kendi çapımızda tedbir alsak da nereye kadar koruyabiliriz ki? Allah evlatlarımızı hayırlı insanlarla karşılaştırsın. Yoksa Tutsak filmindeki gibi aklı yitirmemek işten bile değil 📽 İki...
Get Out (2017)
Celil Ediz’in soruları aylar geçtikçe zorlaşıyor. Bu yaz Kıbrıs’a gittiğimizde farklı ülkelerden insanları görünce şaşırdı. “Anne onlar neden o kadar beyaz? Anne saçları neden sarı? Neden çok koyu renkliler?” gibi sorular sordu 🙄 Anlayacağı şekilde açıklasam da 2 dakika sonra unuttu. Önemli olansa farklı etnik kökendeki insanları olduğu gibi kabul edip bakış açısını en azından nötr tutabilmek. Zor mu? Evinde, mahallesinde kolay ama çevre genişledikçe biraz zor 🤷🏻♀️ En azından...
The Boy Who Harnessed the Wind (2019)
Celil Ediz’in ek gıdaya geçiş döneminde ve devamında her lokması için nasıl özen göstermiştim, bir bilseniz 🤷🏻♀️ Boş kilo almak yerine sağlıklı beslensin diye her gün 2 farklı undan ekmek niyetine muzlu mama yapardım, her gün farklı sebze ve meyve yedirerek tüm vitaminleri vermeye çalışırdım (meyve aşığı oldu). Hiçbirinin boşa gitmediğine eminim, 2. çocuğum olsa imkanlar doğrultusunda gene yaparım ✌🏼 Ama ya imkanı olmayıp çocukları yesin diye kendini aç bırakan anne babalar? Bir...