Küçüklüğümden beri puzzlela aşırı ilgiliyim. 🧩 Parçaları birleştirmek, büyük şablona odaklanıp kafayı ona yormak ve dünyayı tamamen unutmak film seyretmekten sonraki en büyük tutkumdu 😍 Hele üniversite yıllarında yerde puzzle yapmaya o kadar kendimi kaptırmıştım ki annem dizlerimden hasta olacağımı düşünürdü 👀 Bu sevdam Celil Ediz ayaklanana kadar devam etti, sonra ona devrettim. Legolardan sonra en eğlendiği şey onun tabiriyle “dedektif oyunları”dır! Bu ister puzzle olsun ister resimdeki gizli nesneleri bulmak olsun fark etmez; bitene kadar kafasını kaldırmaz✌🏼Hayalim ilerde onla oturup bolca gizemli filmler/diziler izlemek 🙏🏻 Önden hazırlığa devam edip Agatha Christie’nin 125. doğum yılına özel BBC tarafından çekilen 3 bölümlük dizisini seyrettim: And Then There Were None 📽
1939 yılında birbirini tanımayan 10 yabancı, gizemli bir davet alıp İngiltere’nin Soldier Adası’na gider. Bir türlü ortaya çıkmayan ev sahiplerini beklerken bu 10 yabancı birbirini tanımaya başlar ve düştükleri gizemin içinde tek tek kaybolur!
Kitabın orijinal adı 10 Küçük Zenci fakat özellikle Amerika’da sorun çıkarmaması için dizide bu isim kullanılmamış ✌🏼Oyuncu performansları, yaratılan atmosfer, izleyicinin sürekli başka yere yönlendirilip kafasının karıştırılması, kurgusu, dönem dizisi olmanın detayları, mini diziden öte uzun bir film havası vermesi, hiç sıkmaması artı puanları toplatıyor 👍🏼 Koca evin içinde sıkışmışlık hissi yaratması da cabası 🙄 Çok dikkatli izlendiğinde ipuçlarını toplamak zor değil ama şaşırtmacalara sıklıkla takılmak da mümkün 😬 Kitabı okuyanların bir kısmı kitaba büyük oranda sadık kalındığı için çok beğenmiş. Bir kısmı da beklentinin yüksek olması nedeniyle orta şeker bulmuş. Ben kitabı okumadığım için ve suç-gizem türünde bir projede kullanılacak tüm doneleri ekrana yansıttığı için beğendim ✌🏼Hatta dizi bitmeden önce 10 Küçük Zenci şiirini Google’da aramamak için kendimi zor tuttum! Netflix’te yok, internette bulmanız mümkün. IMDb 7.9, 58’er dakika, türü suç-dram-gizem, çocuklara uygun değildir
